Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Flash Tv'de yayınlanan "Yalçın Çakır ile Seçime Doğru" programına katıldı.
4 milyon üyesi bulunan bir parti antidemokratik şartlarla önce köşeye sıkıştırıldı arkasından da iktidardan edilmiş oldu. Bugün şimdi herkes çok rahat bir şekilde görüyor, 28 şubatın müsebbibi olan insanlar da bugün itiraf ediyorlar ki çok büyük yanlışlıkla yaptılar. Türkiye'nin 28 Şubatla rotası değiştirildi, son derece farklı bir mecraya doğru sürüklendi. Hem iktisadi politikalar itibarı ile hem siyasal yapısı itibarı ile tabii süreç içerisinde bir vatansever olarak taşın altına elimizi sokmak gerekliliğini hissederek Fazilet Partisi İl Başkanlığı görevini kabul ettik.
Yalçın Çakır:Daha önce parti üyeliğiniz var mıydı?
Numan Kurtulmuş: Hayır. Siyaseti yakından takip ediyordum ama aktif bir siyasi geçmişim yoktu.
Yalçın Çakır: Üniversitede göreviniz var, rahatınız yerinde tamam... Türkiye'nin bir takım sorunları ile ilgilenen entelektüel birikimi olan bir insansınız, araştırıyorsunuz, soruşturuyorsunuz, siyaset zor bir iş neden siyaset?
Numan Kurtulmuş: Evet zor bir iş olduğunu biliyorduk ama oturup kenarda izlemenin imkansız olduğu bir dönemde, insan hakları ihlalleri özellikle muhafazakar camia içerisinde fevkalade anlamsız baskılar, fevkalade antidemokratik baskılar oluyordu. Burada bütün gözler Fazilet Partisi'ne çevrilmişti, herkesin de oradan kaçtığı bir dönemdi, kimsenin girmeye cesaret etmediği bir dönemdi...
Geriye doğru baktığım zaman çok doğru, çok isabetli bir karar verdiğimi düşünüyorum. Çünkü bu bir mücadeleydi, Türkiyenin siyasi tarihinde yazılacaktır. O sürecin içerisinde bulunmak, o sürece katkıda bulunmak bir sorumluluktur diye düşünüyorum; bu sorumluluğu yerine getirmeye gayret etmişizdir.
Yalçın Çakır: Necmettin Erbakan ile nasıl tanıştını?
Numan Kurtulmuş: sayın Erbakan ile babam aynı jenerasyonun insanları. O dönem üniversitede muhafazakar kesimde çok insan yok. Babam ile Sayın Erbakan arasında bir samimiyet olduğunu biliyorum. Benim ilk hatırladığım bağımsızlar hareketi sırasında idi, istanbulda bir toplantı olmuştu o zaman çocuk olduğumdan Erbakan Hocanın konuşmalarını hatırlamıyorum fakat en son herkesi ayağa kaldırıp "zafer inananlarındır ve zafer yakındır!" dedirtmesi çocuk belleğimde çok iyi bir hatıra olarak kalmıştı.
Yalçın Çakır: Sayın Erbakan sizce bunu derken o dönem ne kasdetmiş olabilirdi?
Numan Kurtulmuş: Tabi o dönemler muhafazakar kesim siyaset içerisinde aktif değildi ve zannediyorum o kitlelerin siyasete motive edilmesi, siyasette daha aktif olması için söylenen bir sözdü.
Yalçın Çakır: 4 aydır genel başkansınız Saadet Partisi'nde ne değişti ne değişecek.
Numan Kurtulmuş: Biz kongreden sonra 'Saadet Türkiye Buluşmaları' adı altında programlar yaptık.Bu programlarla amacımız sadece kendimizi anlatmak değil Saadet Partisi'ni çok geniş toplum kesimleri ile buluşturmaktı. Gittiğimiz yerlerde halkla toplantılar yaptık salon toplantıları, mitingler yaptık. 30 ile gitmişiz son 3 ay içerisinde ama aynı zaman içinde o ilin ticaret odaları, sanayi odaları, sivil toplum kuruluşları, farklı görüşlerdeki insanlarla biraraya geldik. İnsanlara dedik ki 'Sadece bizim konuşmamız değil siz bizi nasıl görüyorsunuz, bölgenizin sorunlarını, Türkiye'nin meselelerini... Efendim Saadet Partisi'ne sizin söylemek istedikleriniz, önerileriniz, tenkitleriniz olabilir. Bizimle ilgili tahlilleriniz olabilir, bunları bizimle paylaşabilirsiniz.' Açık yüreklilikle gittiğimiz yerlerde toplumun geniş kesimleriyle büyük bir irtibatımız oldu. On beşe yakın toplantı düzenledik, bu toplanntılarda ekonomi yazarlarıyla, edebiyatçılarıyla, farklı görüşlerdeki farklı insanlarla biraaraya gelerek hem kendimizi anlattık hem de hakkımızdaki görüşlerini de dinleme fırsatı bulduk. Bizim gayret ettiğimiz şudur; biz aslında 2000 yılının 14 mayısında Abdullah Gül ile Recai Kutan'ın aday olarak katıldıkları Fazilet Partisi büyük kongresinde son konuşmayı ben yapmıştım ve o konuşmada şunu söyledim: "Bizim siyasetimiz öyle olmalıdır ki Hz. Mevlana'nın dediği gibi bir ayağın değerlerin üzerinde sabit dursun; diğer ayağınla toplumun bütün kesimlerini kucaklayacak bir geniş vizyona ve engin yürekliliğe sahip olsun bunu yapmaya gayret ediyoruz yani saadet partisi nin şimdiye kadar türk siyasetinde sürdürdüğü ve saadet partisini farklı kılan siyasi iktidarlarına sahip çıkmak ama bunu toplumun bütün kesimi ile bugünün üslubu içerisinde bugünün anlayışı içerisinde geniş kitlelerin anlayacağı bir üslup ile bunları milletimize anlatmak.
Yalçın Çakır: Milli Görüş gömleğinin size dar geleceği söyleniyor birikiminiz ve kişiliğiniz ile...
Numan Kurtulmuş: Buna asla katılmıyorum. Bizim amacımız bu siyasi hareketin üçüncü büyük şahlanışını yapabilmektir. Biz doğru söz söylüyoruz ama bu doğru sözü doğru zamanda ve doğru bir üslüpla doğru insanlar vasıtası ile söylemek zorundayız. siyasetin altındaki amaçta da bu yatıyor. Biz temel iddialarımızı temel koordinatlarımızı iyi belirlemiş bir partiyiz. Bir günlük iki günlük bir parti değil; Türkiye'de biz 150 yıldır siyasi bir mücadele veriyoruz. Fikri bir siyasi izleğin içerisinden geliyoruz ve bugünün şartları içerisinde kırk yıldır ete kemiğe bürünmüş olan siyasi hareketin koordinatlarını iyi tanımlıyoruz.
Bu koordinatlar;
1. Bizim siyasetimiz yerli, milli olan bir siyasettir.
2. Antiemperyalist olan bir siyasettir.
3. Özgürlükten Adaletten yana olan bir siyasettir.
4. Maneviyatçı olan siyasettir.
Bu bizim kendimizi tanımladığımız koordinatlardır. Buraya yeni bir muhteva, üslup kazandırmaya gayret ediyoruz ve milletimize diyoruz ki "Kim bizim bu temel koordinatlarımız içerisinde bizimle varsa biz de herkesle çok rahat bir şekilde konuşur, anlaşır, uzlaşır ve bu siyasi hayatın içerisinde birlikte olmayı sağlarız."
